No CrossRef data available.
Published online by Cambridge University Press: 07 June 2023
This article discusses a subterranean building, situated north of Hagia Sophia in Constantinople, which was investigated during a recent interdisciplinary survey conducted by Çiğdem Özkan Aygün. Although it is generally accepted that the edifice had more than one phase of use, the date of its original construction and utilisation has been problematic since the building is not mentioned in any written sources and was either not included in other archaeological excavations and surveys or not studied intensively. The aim of this paper is to present the underground building in detail and to propose a date for its construction based on the new survey data and on ancient written sources about the church of Hagia Sophia. Archaeological data from previous surveys are also taken into account. The subterranean building’s different phases of use are documented, and it is proposed that it was originally used as a reliquary, then later, after a number of alterations, became a cistern.
Bu makale, İstanbul′da Ayasofya′nın kuzeyinde yer alan ve yakın zamanda Çiğdem Özkan Aygün tarafından gerçekleştirilen disiplinler arası yüzey araştırmasına dahil olan bir yeraltı yapısını ele almaktadır.Yapının birden fazla kullanım evresine sahip olduğu genel olarak kabul edilmekle birlikte, yapıdan herhangi bir yazılı kaynakta bahsedilmemesi ve diğer arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarına dahil edilmemesi ya da derinlemesine çalışılmaması sebebiyle ilk yapım tarihi ve kullanım evreleriyle ilgili bilgiler sorunludur. Bu bildirinin amacı, söz konusu yüzey araştırmasından elde edilen yeni veriler ve Ayasofya kilisesi ile ilgili eski yazılı kaynaklardan hareketle yer altı yapısını detaylı bir şekilde ortaya koymak ve yapım tarihi hakkında bir öneri getirmektir. Bu amaçla, önceki araştırmalardan elde edilen arkeolojik veriler de dikkate alınmıştır. Bu makaleyle, söz konusu yeraltı yapısının farklı kullanım evreleri belgelenmekte ve başlangıçta rölik odası olarak kullanıldığı görüşü öne sürülerek sonradan geçirdiği değişimler ve sarnıca dönüştürülüşü ile ilgili veriler ortaya çıkarılmakta ve sunulmaktadır.