Published online by Cambridge University Press: 20 June 2019
Scholars have recently investigated the efficacy of applying globalisation models to ancient cultures such as the fourth-millennium BC Mesopotamian Uruk system. Embedded within globalisation models is the ‘complex connectivity‘ that brings disparate regions together into a singular world. In the fourth millennium BC, the site of Çadır Höyük on the north-central Anatolian plateau experienced dramatic changes in its material culture and architectural assemblages, which in turn reflect new socio-economic, sociopolitical and ritual patterns at this rural agro-pastoral settlement. This study examines the complex connectivities of the ancient Uruk system, encompassing settlements in more consistent contact with the Uruk system such as Arslantepe in southeastern Anatolia, and how these may have fostered exchange networks that reached far beyond the Uruk ‘global world‘ and onto the Anatolian plateau.
Bilim adamları son zamanlarda küreselleşme modellerinin MÖ 4. bin yıla ait Mezopotamya Uruk sistemi gibi antik kültürlere uygulanmasının etkinliğini araştırmaktadırlar. Küreselleşme modelleri içinde ‘karmaşık bağlantı’ modeli, farklı bölgeleri tek bir dünyada bir araya getiren bir modeldir. M.Ö. 4. binyılda, kuzey-orta Anadolu platosundaki Çadır Höyük yerleşimi, maddi kültür ve mimari örneklerinde çarpıcı değişiklikler yaşamıştır, ki bu değişiklikler bu kırsal ve tarımsal-pastoral yerleşimdeki yeni sosyo-ekonomik, sosyopolitik ve ritüel yapıları yansıtmaktadır. Bu çalışmada, güneydoğu Anadolu’daki Arslantepe gibi Uruk sistemi ile sürekli temas halindeki yerleşimleri kapsayan eski Uruk sisteminin karmaşık bağlantıları ve bunların, Uruk ‘küresel dünyası’nın’ ötesine ve Anadolu platosuna ulaşan değişim ağlarını nasıl destekleyebileceği incelenmektedir.